Bu Blogda Ara

elleri görelim

Bilog Arşivi

5 Aralık 2010 Pazar

kod adı böcek


Sessiz, cok fazla arkadaşı olup sınırlı kişilerle konuşan, yere bakan yürek yakan,psikopatça davranışlara megilli, tatlı dille dedigıni yaptırabilme yetisine sahip, cok zeki olupta kullanmayı bilmeyen yada baksa seylere kafa yoran erkek tiplemelerinden uzak durmak lazım.
Böcek gibi.

üstüne üstük böceğin bunlara ek olarak,koyu renk uzun saçları, hafıf çekik güzel ve kocaman gözleri, güldüğünde azıcık çarpıklasan genıs dudakları ve aklımı basımdan alan bakısları var..

..tabi bunlar önemli şeyler değil

3sene önce tanıdım,suan tanıdıgım güne lanet etsemde onunla gecirdigim tek bir gün icin pişmanlık duymuyorum.
Hiç iyi anlaşamıyoruz,daha dogrusu anlasamıyorduk cunku o aksi seytanın,inatcı pisligin teki, odun goruntusunun altında,romantık bır erkek yatıyor olmasına şaşıyorum. Beni kımsenın sevmedıgı kadar cok sevdi sanırım. Ömrüm onunla barısıp ayrılmakla gecıyor, suan ayrıyız ve bırdaha. bırdaha dıye bısey olmıycak. Ne onunla nede onsuz olmuyor, ne olucaksa onsuz olsun oyuzden.

  • Eften püften sebebplerle her yıl bır kere olmak uzere uc yıl ıcınde uc defa ayrıldık, gecen sene tamamen umrum dısıydı,(III.tekile takılmıstım) böcek arada bır aklıma gelıyodu,okadar.

ama Gecen yaz bıgun canım sıkılmıs mınıbuse bınmısım bıyere gıdıyorum, mınıbuste arkadasım var tesaduf konusuyoruz derken,ben geldım ınıcegım yere mınıbusun kapısı acıldı, karsımda böcek. o benım karsımda durunca benım dunyam durdu, oan abartısız agır cekım yasadım, ındım mınıbusten şaşaladı oda.alısverısmıs bılmemneymıs uctu gıttı kafamdan saka maka eve nasıl gıttım bılmıyorum. Ogun aklımdan cıkmadı,mesaj atmayı dusundum,aramayı dusundum ama yapmadım. Bır gun sonra o dayanamayıp aradı cıktıgı bırı vardı lavugun. ben nekadar fazla konusmamaya gayret etsemde ıcten ıce aramasını falan beklıyodum sureklı, nıtekım oda arıyodu zaten. Aramızda arkadaslık dısı bırı olmadı dertlerını dınlıyodum ama o kızla cıkıyo olmasına ıcten ıce sınırlendıgım ıcın konusmayı bıraktım, aradıgı zaman acmadım mesajlarınada cevap vermedım.
Böylece onun hayatımdan yeniden gitmesiyle beraber,benım hayatım tıkırına girmis oldu.
Tatil için teyzemin yanına,mersine gittim. Onunla ortak arkadasımız olan ajanlardan bırı sayesınde bocegın samsunda oldugunu ogrendım, ajanın dedıgıne gore ‘birdaha geri donmıycekmıs cunku onu ıstanbula baglayan birsey yokmus’ bak bak sen. İki gün ne yapsam diye düşündüm durdum, istanbulun herhangi biyerine defolup gitmesi ve ebediyen orda kalmasına bukadar aldırmazdım ama samsuna temelli gidilmesine karşı bi takıntım var benim (III.tekil* sagolsun) en sonunda aramaya karar verdım hıcbısey olmamıs gıbı konusmaya basladık,samsunda ne ısı oldugunu sordum,akrabaları ordaymıs,okula orda devam edicegıni söyledi. insanın evi gibisi yok manyakmısın sen falan diye cıkısınca ‘gelsem ne degısıcekkı’ tarzında bi tepkiyle karsılastım, ısrar etmedım kısa bı sure havadan sudan konusunca kapattım telefonu, aradan bir saat falan gecmemıstır, aradı. Basta telefonu acmaya nıyetlı degıldım ama sonra dayanamadım, mumkun oldugunca sesımı sakin&umursamaz tutmaya calısarak konusmayı denedım. Sapsal cocuk telefonu acar acmaz ‘bi şartım var’ diye bagırınca afalladım, 'anlamadım' dedım cıddı cıddı, tekrar aynı ses tonuyla bagıra bagıra dediki; ‘samsundan donmemı ıstıyomusun?! Tamam, dönücem. Ama bi şartım var”
,sesının o tonu suan bile hala kulaklarımda. Şoke olmus bı sekılde sadece “söyle,tamam”, diyebildim.
Oda; “benımle cıkıcaksın,bana bi şans vericeksin. Bende istediğin tarihte istanbula dönücem”
Dedi. Ben başta inanmadım, peh hadi lan ordan kimse kimse icin böyle sey yapmaz falan dıye dusundum ve donmıycegınden emın bı sekılde “benım mersınden donucegım tarıh don oyleyse” dedım.
tamam dedı tamam dedım ve telefonu kapattık, bu telefon konusmasından sonra stres ıcınde 4gun gecırdım, bu esnada pek konusmadık sadece bıletını aldıgını haber verdı bıde arada nasılsın cart curt.

İstanbula bırbırımızden 1 saat farkla vardık,o benden once gelmıstı sanırım
dondugumde mıs gıbı yagmur yagıyodu, mersinin kavuran sıcagından sonra cok ıyı geldı, anlastıgımız gıbı böcekle bulustuk, herseyde zaten oyle basladı…


ama iyi ama kötü 4ay gecırdık, aptal saptal kısılerın kıskanclıklarıyla cekemezlıklerıyle bay böcegin hayranlarıyla ugrastık, onsuz tek bır gunum gecmedı denebilir,sonra birden koptuk.


Ondan kalan şeylerı atmaya yada yakmaya megillendiysemde, yapamadım.

Simdi ona sinirliyim,ölene kadarda öyle kalıcagımı düşünüyorum.
samsuna gidiyor yine,dönmemek üzere. iyi. bok yesin orda insallah, busefer durdurmıycam onu, gitsin hayatını kursun,dövmesinide( D ) sildirmiş yalancı domuz, “ne olursa olsun ölene kadar benimle kalıcak” derdi,
gördük.


uzun zaman var hala herkesın onunde,kımın karsısına nerde ne zaman ne cıkacagı belli olmuyor,yasanılası  hersey zaten birgun yasanır elbet.




“Yüzyıllardır oynanmasına rağmen hiçbir seyirci; sahneye fırlayıp Romeo'nun zehirli iksiri içmesine engel olmamıştır. Sonunda geminin batacağı bilindiği halde; Titanic defalarca izlenmiştir. Bitecektir korkusuyla aşktan kaçarsan hayattan hiçbir tat alamazsın. Çünkü; Romeo ölmeli, Titanic batmalı, ama aşk herşeye rağmen, yaşanmalıdır..

1 yorum: